Türkiye Elektronik Spor Takımı Çıkarıyor

Türkiye, dünyanın en oyun oynamayı en seven ülkelerinden biri. Gelişmiş internet ve mobil altyapısının desteğiyle, Türkler oyun dünyasındaki sınır tanımayan zeka ve marifetlerini ortaya koymak için her fırsatı değerlendirmek istiyor. Riot Games, Türk toplumunun sakladığı oyun potansiyelini bir üst seviyeye taşımak için büyük planlar yapıyor…
Riot Games Türkiye Müdürü Hasan Çolakoğlu, oyun dünyasındaki gelişmeleri ve piyasadaki beklentileri ntvmsnbc’ye anlatırken, Türkiye’nin elektronik spor alanında büyük gelişmelere tanık olacağını belirtti. Dört ekranda birden oyun oynayan, internet kafelerde büyüyen nesiller, Riot Games ile gerçek zamanlı strateji oyunlarında amatör oyunculuktan profesyonel sporculuğa adım atmaya hazırlanıyor. Türkiye’nin oyun kültüründe yatan detayları ntvmnsbc’ye anlatan Hasan Çolakoğlu, ‘Oyun yıldızlarımızın sayısı giderek artıyor’ ifadesini kullandı.
2014’te uluslararası bir ortaklık, bir proje düşünüyor musunuz?
Bir tane oyunumuz var ama bu sonsuza kadar bu oyunla kalacağımız anlamına gelmiyor. Birinci önceliğimiz, LOL’un daha da güçlü bir oyun deneyimi sunmasını ve geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak. Çünkü dünyada baktığınız her ay büyüyen bir oyuncu kitlesi var. Elektronik oyunu ana akım bir alan haline getirmek, farklı alanlara ilgi duyan insanları çekebilmek gibi hedeflerimiz var. Bu noktada herhangi bir ortalık veya yatırım gibi spesifik bir planımız yok ama ilginç işbirliklerimiz oluyor. Örneğin ABD’de yarı profesyonel ligimizi önde gelen bir içecek firmasıyla yapacağımızı duyurduk. Geçtiğimiz yıl büyük bir cep telefonu operatörü Türkiye’de en büyük destekçimiz oldu. Bize destek olacak ve geniş kitlelere ulaşmamıza yardım edecek tüm markalarla işbirliği yapma eğilimdeyiz.
Riot Games Türkiye Müdürü Hasan Çolakoğlu.

‘TÜRKİYE’NİN OYUN TAKIMLARINI YAKIN GELECEKTE GÖRECEĞİZ’
Dijital Oyun Federasyonu ile ileriye dönük nasıl çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?
Dijital Oyun Federasyonu’nda bir dönüşüm söz konusu oldu. Federasyon kurulduğu zaman bir ilkti. Ancak bürokratik nedenlerden yaşanan yavaşlık nedeniyle istenilen çalışmalar ortaya çıkmadı. Bu süreci hızlandırmak için devlet federasyonu gelişmekte olan sporlar federasyonunun altında birleştirdi. Dolayısıyla altyapısı hazır bir federasyonla nasıl organizasyonla gerçekleştiririz aşamasındayız. Amacımız, Türkiye’deki elektronik sporlarla uğraşanların da resmi sporcu sayılması. Oyuncuların uluslararası yarışmalara giderken sporcu vizeleri alabilmeleri ve ödül kazandıkları zaman Türkiye’de bu unvanlardan yararlanabilmeleri. Bugün herhangi bir tekvando, boks nasıl değerlendiriliyorsa, oyuncuların da amatör sporcu gibi kabul edilmelerini istiyoruz.
Yıllarca belgesellerde izlediğimiz ve futbol yıldızları gibi yaşayan Asyalı video oyun takımları Türkiye’de de bir gün kurulacak mı?
Zamanla olacak diye düşünüyorum. Oyuncular bir şekilde oyun ve antrenmanlarını da yayımlıyor. Bir nevi Lionel Messi’nin omzuna kamera bağlamış da antrenmanını izliyormuş gibi, elektronik sporcular da biraz buna benzer şekilde kendi oyunlarını internetten yayımlıyorlar. Ve ciddi bir hayran kitlesi oluşturan, imzası istenen ‘Fabulous’, ‘Holyphoenix’ gibi oyuncular da var. Bizim de kendi yıldızlarımız da yavaş yavaş yetişiyor. Ancak Asya’daki gibi henüz ciddi bir uluslararası başarımız yok. Örneğin LOL’da ikinci sezonu Tayvanlılar, üçüncü sezonu da Çin-G.Kore finalinde G.Kore kazandı. Kısaca Asya’nın bir egemenliği var diyebiliriz.
Türkiye uluslararası oyun turnuvaları ve fuarlarına ev sahipliği yapabilir mi?
Dünyada ticari ve oyun fuarı anlamında iki tip fuar var. Biri oyun stüdyolarıyla yatırımcıları bir araya getiren ve ABD, İngiltere gibi ülkelerin öne çıktığı fuarlar söz konusu. Bir de Almanya’da ve G.Kore’de daha sık gördüğümüz oyun fuarları düzenleniyor.  Bu fuarlar artık biraz sınırlanmaya başladı çünkü oyunlar belli dönemlerde çıkar ve insanlar fuarlara piyasaya çıkmamış oyunu denemek için giderdi. Oysa şimdi Blizzard’ın Bliztcom etkinliği gibi firmalar oyunlarını tanıtan kendi organizasyonlarını düzenlemeye başladı. Riot Games’in olarak düzenlediğimiz en büyük etkinlik, bu yıl Staples Center’da (Los Angeles Lakers ve Los Angeles Clippers’ın sahası) yapılan LOL dünya şampiyonası finaliydi. Seneye finali G.Kore’de yapıyor olacağız. Kim bilir, önümüzdeki 5 sene içinde Türkiye’de de yapıyor oluruz…
‘FARKLI SEKTÖRLERDEN İNSANLARI OYUN DÜNYASINA KAZANDIRIYORUZ’
Sizi oyun dünyasının önde gelen yöneticilerinden birisi haline getiren yolun başlangıcı nasıldı?
Üniversitede elektronik mühendisliği okurken masa üstünde FRP (Fantasy Role Playing-rol yapma oyunu) çok fazla oynuyordum ve buradan yola çıkarak oyun tasarımcısı olmaya karar verdim. Ancak kimse bana ‘gel oyun tasarımcısı ol’ diye bir fırsat sunmadı. Bilişim sektöründe kariyerime başladım ancak aklımda her zaman oyun vardı. 2003 yılında Türkiye’de online oyunlar yayılmaya başladığında bir şekilde bu sektöre adım attım ve 10 yıl geride kaldıktan sonra insanlara bir şeyler yapabildiğimizi gösterdiğimiz böyle bir ofis olurmuş olduk.
Riot Games’i kuran arkadaşlarla çok ciddi bir vizyon birliğimiz var. Onlarla iş görüşmesi için ilk görüştüğümde, yaptıkları şeyi ABD’de hayata geçirme imkanı bulduklarını ancak Türkiye’de aynısını yapmak için yatırımcı, insan kaynağı ve yetişmiş insan eksikliği olduğunu söylemiştim. Biz iki önemli faaliyet yapıyoruz. ABD’deki ofise oyun şirketlerinden gelen insanlar dahil oluyor. Ancak Türkiye’de yüzlerce oyun firması yok. Riot Games’in Türkiye bürosu olarak oyuna meraklı olup kariyerini başka alanlarda ilerletmiş arkadaşları buraya yerleştiriyoruz. Örneğin TV kanallarından bir arkadaşımız yayın ekibinin başına geçecek. İnternetten yayın yapan LOL kanalımızı daha profesyonel bir spor kanalı haline getirme isteğimiz var.
Riot Games ofisine baktığımızda alışık olduğumuzdan çok farklı bir ortam göze çarpıyor. Nasıl bir şirket kültürünüz, çalışma şekliniz var?
Sonsuza kadar kendimi 15 yaşıma kilitlemiş olduğumdan kaynaklanıyor olabilir (gülüyor)… İşe yeni bir kişi alırken, ‘Tamam çok beğendim, zaten tanıyorum, hadi gel başla’ denmiyor. İlk olarak gelen kişi ayrı olarak bizim ofisimizden 6 kişiyle görüşüyor. Ardından ABD ofisinden 2 kişiyle daha görüşme yapıyor. 7-8 görüşmeden önce kimseyi işe almıyoruz. En önem verdiğimiz konu ise Riot Games’in kendine has kültürü. Bu kültür, yeni gelecek arkadaşta var mı, bu kültürü özümsemiş mi buna bakıyoruz. Mesela, bu insanla 10 saatlik uçak yolculuğunu yan yana yapar mıydınız sorusuna cevap verebilmek önemli. Bu değerlendirmelerle ekibimizi kuruyoruz. Ofis ortamına gelince, ABD’deki ofisi burada birebir yaratmaya çalıştık ama bizimki daha yeni olduğu için daha da güzel ol duğunu söylemem lazım. Bizden sonra yapılacak ofis bizi geçecektir, genelde böyle oluyor. Güney Kore ofisinde masaj koltukları da var (gülüyor).
Facebook, Google gibi firmalar bugün yapay zekadan, robotik teknolojisine kadar uç noktalardaki teknolojilerle uğraşıyor. Sizce neden?
Bu biraz parayla ilgili bir konu. Türkiye’de gördüğüm şirketlerin birçoğu, ‘gerekli para akışını sağlayabilecek ve bu sene sonucu çıkarabilecek miyim’ bakış açısına sahip. Ancak Google gibi belli bir büyüklüğün üzerine çıkmış firmalar, çok büyük Ar-Ge ve uçuk projelere para ayırabilen firmalar. 20 tane uçuk projeden iki tanesi tutsa, diğer 18 tanesinin maliyetini çıkarıyor…

0 yorum:

Altın Piyasası

Canlı Maç Sonuçları