“Öpüşmeden Olmaz “Mantığı Çığrından Çıktı!

Tutucu
Türk televizyon tarihinde unutulmaz öpüşmeler var. Ekranda seyretmeyenler internet sitelerinde rekor seviyede izliyor. Bu da dizi senaristlerinin ve yapımcıların öpüşme, sevişme sahneleri ile reytingi tavana vurdurma sevdasına sevk ediyor.

Hatırlarsanız Aşk -ı Memnu öpüşmesahnesi ile rekor kırılmıştı. Listede sıralanabilecek pek çok dizi var. Bir ara öpüşme sahneleri minimuma inerken şimdilerde tekrardan en bolundan öpüşmeler verilmeye başlandı. “Öpüşmekte de ne var?” diyeceksiniz, ama şu aralar pek dizi seyretmiyorsunuz sanırım!
Öpüşmek var, öpüşmek var demekten kendimi alamayacağım…
Öpüşmek var, öpüşmek var demekten kendimi alamayacağım…
Erotizmin sınırlarını zorlayan adına “Fransız Öpücüğü” dediğimiz, dillerindudaklarla işbirliğine girdiği öpüşmesahnelerinin de artık son noktaya geldiğinin fark ettiniz mi?

Entrikanın dibine vuran, kandırma,kazanma dürtüsü ile birbiri ile yarışan diziler reyting için öpüşme sahneleri koymaya başladı. Öpüşün hatta bol bol öpüşün, öpüşmek güzeldir , ama erotizme varan öpüşme sahneleri bence sadece sinemada yapılır . Çünkü isteyen sinemaya gider , istemeyen gitmez!
“Sanat uğruna her şey mubahtır!” iyi dedizi film dünyanın hiçbir yerinde sanat sayılmaz! Diyelim ki sayılıyor; en harddizilerde bile bu kadar erotik öpüşülmez, hani şu arsız, densiz, ahlaksız bulduğumuz Amerikan dizilerinde bilesadece dudakların şiddetli birleşmesi görülür, dil ile dudak tanışmazlar, haliyle de rol yapanlar “duvarla öpüşmek gibi” diye tanımlar.
Oysa erotizmin var olduğu “Fransız Öpücüğü” sağ olsun son zamanlarda oldukça detaylı , hem de dillerin hareketini neredeyse ağır çekim izletecek kadardetaylı olarak ekranlara geliyor.

Bunun bir reyting savaşı olduğunu, “dikkat bende kalsın ama nasıl kalırsa kalsın!” savının gereği için yapıldığını fark ediyorum. Atalar bunun için çeşitli tanımlamalar yapmışlar ama o da sizin hayal gücünüze kalsın!

Sözüm yapım firmalarına ; dizinin senaryosu sağlamsa , entrikanız dozundaysa, tekrarlardan arınmış , devamlılık konusunda hassassanız ( devamlılık yönetmenleri sağolun tarih oldu), oyuncunuzu oynatabiliyorsanız (bu yönetmenin görevidir, yoksa kendi kendilerine oynamayı bilirlerdi), ışığınız, dekorunuz, kostümünüz özenle hazırlanmışsa , özgün senaryo yazabilecek kadar cesur, özgün senaryoya şans tanıyacak kadar avant gardesanız sanırım bu erotizme gerek bile duymayacaksınız.
Bakalım daha ne kadar ileri gideceğiz?
Hayatta ileri gidişleriniz dozunda olsun dileği ile …
Haber : Ece Er
0 yorum: